iskoç anılarım depreşti:)))
edinbro da bulunan tarihi yerlerden bırı olan arthur's seat e cıkalım dedık...yıne yururduk yuruduk, az gıttık uz gıttık, dere tepe duz gıttık, muhabbet ede ede, kımı zaman kendımızı dınleyerek, kımı zaman fotograf cekerek yaklasık ıkı saatın sonunda arthur' s seat ın tepesıne tırmanmayı basardık..tam tepeye ulaştığımızda, heyecanla manzarayı izlemeye koyulduk, oraya cıkarken doktugumuz terlere degmıstı..cok mutluyduk, saclarımız ruzgardan dolayı, adeta ahenkle dans edıyordu..:) tepenın dorugunda duz yemyesıl cımlerle kaplı alana yatıp, dınlenerek fotograflar cekerkenkı huzurlu mutlulugumuz unutulacak gıbı degıldı..
( tepe de; çok dıkkatlı olmak gerekıyor, yuksek oldugu ıcın, ruzgardan dolayı saglam adımlar atmak gerekıyor, bır de yanımıza bır yolluk hazırlamak gerekıyormus:)))
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
şu zor günlerden geçerken, kaan a destek olmaya çalışırken onun umursamaz davranışları beni çok etkiledi... içinde neler yaşıyordu acaba? ca...
-
çok mu çabuk normalleşiyorum(uz).. gitmek istemek, gidememek, gitsen işe yaramayacağını düşünmek.. üstüne ordakilere yük olmak.. burda elin...
-
nasıl anlatılır nasıl parmaklar konuşturulur... tarifi olmayan bir bir acı.. büyük enkazdan bu yana 71 saat olmuş... ben tam 4 kere işe gel...
-
eylül.......... sana çok şey yükledim.. babamın doktoru... yıllar sonra dört duvarlı bir varlığa sahip olmak.. ve buna sevinememek............
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder